Eskiden karanlıktan korkarken şu an ona sarılıyorum sanki. Büyüdükçe bende karanlık olup geceye karışıyorum. Belkide o yüzden karanlık artık beni korkutmuyor. Çünkü artık ben karanlığım....
"Hayatta olmak istediğin kişi ve olduğun kişinin arasında uçurum olduğunu fark ettiğinde hayâl kurmak gerçekten zorlaşıyor sanki."
Ruhum bedenimden taşmak istiyor. İstediği her yeri dolaşmak ve en önemlisi nefes almak istiyor. Önemli, önemsiz, haklı, haksız, doğru, yanlış her şeyi kafama takmaktan yoruldum ve buna engel olamıyorum. Hayat gerçekten başkalarına göre hareket etmek için çok kısa ve acımasız bir yer. O yüzden bu hayatı kendim için yaşamak istiyorum ama nasıl yapacağımı bir türlü bulamıyorum.
Geri geri gidiyor zaman.
Neredeyim göremiyorum tam.
Bir bakmışım annem ile salıncakta,
Bir bakmışım babam ile ders başında,
Ancak bakmak ile kalıyorum.
Düşünüyorum sonra ,
Zaman ilerledi büyüdüm.
Mutlu muyum?
Ne kadar düşünsemde şimdiye kadar
Bu soru yanıtsız kaldı hep
Çok kayıplar yaşadım.
Hayatımdan, ruhumdan eksildi.
Düşündüm durdum hep.
Şu an yaptığım gibi,
Nerde yaşıyorum ben.
Geçmiş, gelecek, şimdi?
Bu mesele muğallak benim için.
Kalbim sıkışıyor bir anda .
Bende kendime geçmişten,
Bir pencere açıyorum.
Nefes aldığımı hissediyorum.
Geleceği düşünüyorum sonra tekrar,
Yine şimdiyi kaybediyorum.
Elimde yine bir şeyi tutamıyorum.
Zaman akıp geçiyor...
Mavi bir deniz bana bakıyor.
Üzerinde martılar uçuşuyor.
Ne kadar da huzurlu bir manzara,
Diye geçiriyorum içimden.
İçine bırakmak istiyorum kendimi.
İçimde ne varsa kötü olan,
Keder, öfke, nefret...
Hepsini kusmak istiyorum.
Sonunda derin bir nefes alıyorum.
Ancak içim huzur dolmuyor.
Daha da derine iniyorum.
Ruhumdaki boşluk dolsun diye,
" Işık, sadece önünde yolu olanları aydınlatır. "
Hüzün kalbin aynasıdır. İnsan en çok acıyı hisseder kalbinde, acıyı hissettiğinde yaşadığının farkına varır. Çünkü acı insanın hem ruhuna hemde bedenine mıhlanır.
Yalnızlık denizinde kayboldum.
Her yer sessiz.
Bir gün bir ses geldi kulağıma.
İçimdeki umutları ne kadar yıksam da,
Engel olamadım duygularıma.
Yüzdüm, yüzdüm.
Gördüm bir kesik daha almışım.
Yıkıldım olduğum yerde.
Hapsoldum yalnızlık denizinde.
"Mutluluk eve geldiğinde aldığın yemek kokusunda saklıymış meğer."
Yaşadığın yere bakıyorum.
O kadar sessiz ve huzur dolu ki,
Acaba diyorum,
Ben ne zaman gidebilirim yanına?
Oraya gelmeyi çok istiyorum.
Ama geldiğimde yanında olamamaktan korkuyorum.
O yüzden bekliyorum zamanını.
Geldiğimde umarım doğru kapıdan girebilirim.
Hayat gerçekten çok garip bir yer. İnsanlar hayatının sonu olmayacak gibi birbirini kırmaya devam ediyor. Hayat bana bunun için çok kısa ve sürpriz dolu bir yer olarak geliyor. O yüzden bu kısa ve kaos olan hayatın farkına varıp sevdiklerimizle güzel anılar biriktirip yaşıyalım.