boşluk yarattın ve bu his gecenin dördünde karnımdan bıçaklıyor
Bir gün annemin çığlığıyla bütün şehir uyanacak ama ben uyanmayacağım.
Bazen bir yerden düşüyormuşum gibi hissediyorum. O anlar beni o kadar etkiliyor ki uykumdan bile bir yerden düşüyormuş gibi birden uyanıyorum. Ama yine de kısa bir süre sonra normale dönüyorum hem de gerçekten kısa bir süre sonra, bunu nasıl başardığıma gelecek olursak düşmemek için sırtımı bir yerlere yaslıyorum daha doğrusu bir şeylere. Mesela bir şarkıya, bir anıya, bir söze, bir şiire, bir kitaba… ama ne olursa olsun sırtımı yaslayacak bir yer illâki buluyorum. Bu günlerde de sırtımı Beethoven’ın şu cümlesine yaslıyorum; “Konuşmanın hiçbir şeye değmediğini hissettiğim anlar oluyor.”
Sen koca bir patates tarlasında yetişen ananassın. Seni kafanda beyaz bir donla markete giderken görmüşler, pencereden sokaktan geçenlere kırlent atarken görmüşler, yere uzanıp kaldırımı öperken görmüşler. Sen dünyayı rengarenk yapan gerçek bir çeşitsin.
çünkü ben ne zaman bi' şey istesem bana verilen koca bi saçmalık~