Mevsimsiz vedalarım olur benim..
Veda ederim..
Ardımda bıraktıklarım olur bazen,
Bazen de ardım sıra gelenler..
Kör olurum bazen önümü bile görmem,
Deli dolu günlerim olur her şeye bir boşvermişlik..
Sonrasında
Alırım yalnızlığımı da;
Çekilirim şehrin en kuytu sokağına.
Çığlıklar savururum her bitişte,
Her geri gelişte..
Seviyorumlarım olur bazen,
Severim..
Nefretlerim olur bazen,
Nefret ederim..
Ve en çok da susarım.
Bilirim..
Konuşsam harflerim ağır gelecek,
Konuşsam, yaralarımın dikiş tutmazlığıyla savrulacağım en acımasız rüzgarlarda
ve bilirim;
#Sessizlik en güzel cevap olur bazen anlayana#
Susarken acı çekmez mi insan!
Acı da çekerim..
Kelimelerim içimde uçuşurlar,
#ama acımı zerre belli etmem#
Ben her bahar gitmek isterim sessizliğimle en uzaklara,
Gittiğim hiç olmadı..
Bilirim gidersem geri gelmem........
Vedâlar,soğuk olur sıkı giyin...!
Susmak yalnızlığın ana dilidir,Ömür hanım, şiiridir, beni konuşmaya zorlama ne olur.Sözün sularını tükettim ben,kaynağını kuruttum.Geriye bir büyük sessizlik kaldı yüreğimde,kalabalıklar, kalabalıklar kadar büyük...Yalnızım Ömür hanım, geceler boyu akıp giden ırmaklar gibi karanlıklar içre, öyle yitik,öyle üzgün, yalnızım...Sularım toprağa sızıyor bak.Yüzümü geceler örtüyor. Binlerce taş saklanıyor içimde.Kim kimin derinliğini görebilir,hem hangi gözle?
Sessiz kutlayın Bayramı ÇÜNKÜ...,Bazı Evlerin Namazdan,Dönen BABASI,..Bazı Evlerin Kahvaltı Hazırlayan Annesi Olmayacak..,Râbbim Mekanlarını Cennet eylesin...!
ÂMİN...!
"Kadınlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde ’yetim-öksüz’ kalan çok olur.
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
Çekmecenin dibinde artık kimsesizdir eski tarak.
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
Sık sık boynunu büker ’sarıkız’.
Teki kalmış o eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir.
Koridor kimsesiz.
(.......)
Bir kadın gittiğinde...
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...
Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur aslında, bir kadın gittiğinde..."
İçim kan ağlarken susmak çaresizliğimden değil, Çarenin Allah'tan geleceğine inandığım içindi...
- Neşe Ağaoğlu
Dayanılması en zor olan acılar, insanın içinde gizlediği acılardır. Honore de Balzac
Peki ya...!
Yaşama sevincimizi öldürenler...!
Onlar da katil sayılacak mı...!
“Rabbiniz yalnız kendisine kulluk etmenizi ve ana-babaya iyilik etmeyi (emir) buyurmuştur. Eğer onlardan biri veya her ikisi,senin yanında iken ihtiyarlayacak olursa, onlara karşı; «Öf!» bile demeyesin,onları azarlamayasın.İkisine de hep tatlı söz söyleyesin.”(el-İsrâ, 23)
Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-bu hususu birçok hadîs-i şeriflerinde müjde mahiyetinde şöyle dile getirmiştir:
“Ana-babasına itaat eden, ikram ve ihsanda bulunana ne mutlu! Allah-celle celâlühû-onun ömrünü artırsın.” (Heytemî, Mecmau’z-Zevâid, c. VIII, s. 137)
Mü’min, ana-babasına iyilik ve ihsanda bulunursa; Cenâb-ı Hak da o insana ihsan,ikram ve yardımda bulunur.
"Ana-babanın yüzüne sevgi ile bakmak ibadettir.” (Ebu Nuaym)
“Kim ana-babasının yüzüne şefkat ve merhametle bakarsa, Allah Teâlâ onun için makbul olan bir haccın sevabını yazar.” (Nehc’ul- Fesaha)
incinsen de, incitme. İnsan dilinin arkasında gizlidir.
Haci bektaş-i veli
Yorgunum dersin;“sırtında taş mı taşıdın?” derler. Mecal bulup“taş,sadece sırtta taşınmaz!” bile diyemezsin...!