kendimle bile konuşmak istemediğim bi gün
Ahu'da sevmiştir elbet Kaan'ı ama bu engel miydi intihara?
ama biliyor musun, gıkım bile çıkmıyor. bir kere sitem etmeye kalktım ardından kahkahalar attım. üstelik başım ağrıyor ve yastığa koymak bile işe yaramıyor.
Kendi ile barışık olmayan insanlara birkaç şey söylemek istiyorum. Sahip olduğunuz kilonuzun, burnunuzun, ağız yapınızın, boyunuzun, yüzünüzde bulunan lekelerin, sivilcelerin, benlerin gerçekten hiçbir önemi yok. Evet sizi bunlara göre yargılayacak birçok insan var ama bunun da hiçbir önemi yok. Unutmayın ki kusurlar insanı benzersiz yapar. Aynaya bakarken içinizi de görün ve içinizin güzelliği yüzünüzü aydınlatsın. Kimin ne düşündüğünü kafaya takabilecek kadar uzun bir hayatınız yok. Ve bu hayata sadece bir kere geliyorsunuz. Bu yüzden; kusana kadar yemek yiyin, sizin hakkınızda kötü düşünenlere - bu kişiler çok sevdiğiniz insanlar olsa bile- arka tarafınızla gülün ve kendinizi herkesten çok sevin çünkü sadece sen kendine sırtını çeviremezsin. :)
Kız öldü!” diyorum, “Tek başına dışarıdaymış” diyor.
“Kız öldü!” diyorum, “Nasıl giyinmiş” diyor.
“Kız öldü!” diyorum, “Soyu sopu, dini, ırkı neymiş?” diyor.
Yahu Kız diyorum, öldü...
Umutları, hayalleri, geleceği öldü.
Annesi öldü, babası öldü. İnsanlık öldü.
Gece ona söyleyeceklerimin karşısında verebileceği tüm cevaplarla ayrı ayrı konuşmalar yapıp çok hazırım dedikten sonra sabah olunca konuyu bile açmıyorum.