Yorgunum ben, gün içinde sürekli uyuyorum geceleri uyanığım kendimi yorgun hissedecek fiziksel hiçbir şey yapmıyorum ancak çok yorgunum. ben birileriyle konuşmak istemiyorum ama anlatmak istiyorum anlatmaya kalksam kendimi ifade edemeyeceğimi de biliyorum. başım ağrıyor istemsiz göz yaşlarım akıyor ama neden ağladığımı da bilmiyorum. odaklanamıyorum hiçbir şeye zaten sürekli bir şeyleri unuttuğum için zihnimde boşluklar hissediyorum. küçüklüğüme dair anılar hatırlıyorum anneme anlattığımda ise bunların yaşanmadığını söylüyor, psikolog kendi anılarını 3. kişi gözünden göremezsin diyor. düşününce haklı göremem ama o zaman o anılar neden sürekli zihnimde dönüp duruyor? kendimle konuşmalarım artıyor, düşüncelerim susmuyor engel olamıyorum, ders çalışamıyorum, düşüncelerim o kadar fazla ki gerçek hayattan soyutlanıyorum. hayallerde yaşıyorum, hissizleşiyorum, duygularını fazlaca yansıtan insanlara tahammül edemiyorum teselli vermeyi de bilmiyorum zaten ben.
İntikam almayacağım. Nefret etmeyeceğim. Bağırmayacağım. Ne kadar sorarlarsa sorsunlar tek kelime anlatmayacağım. Haklarında tek kötü bir şey düşünmeyeceğim. Ben bugünleri de atlatacağım ama bir daha asla yanınızda olmayacağım.
Le beau est toujours bizarre. (Güzel olan her zaman tuhaftır.)
-Charles Baudelaire
Durmaksızın şimşekler çakıyor, köpekler havlıyor, elektrik gitti, saat de 4.17