redKucağına yüzüstü uzandığımda saçlarımı okşa.
53 posts
yanmak ile sönmek arasında gidip gelen bir sokak lambasının altından geçiyor ve biraz üzgünseniz tam o anda söner. birazdan fazla üzgündü. kafası hep yerde, ama omuzları dimdik. bir enkazda yıkılmayan tek pencere gibi. her tarafı soğuk alıyor ama, hâlâ sıkı sıkı kapalı. dar odalar ve uzun koridorlar. yangın merdivenlerine saçılmış küller. izmaritlerini asla orada bırakmazdı. bir yangın, asla bir yangını başlatan olmazdı. olmadı. bir küfür gibi oturur, bir kalabalık kadar susardı. hırçın bir at üzerinde en nihayetinde geçilen o patika yollardan geriye, sınırı belirlenmeyen yurtlar kalır. tüm yurtlar, senin sınırındır. adımını attığın her ev senindir. oturduğun tüm dört kişilik masaların en yalnızı, kabul edilmez bu dünyada yalnızlar vardır. konuşamadığın aynalar biraz kırıktır. ellerinde taşlar, biraz olan her şey zayıflıktır. bildim. bir kırıkla, bin kırık aynı değildir. bildin. leylâ, bu sızı senin pinhânındır.
“aynı yalnızlık, aynı sessizlik. ve bu sefer engeli aşma ya da tersine çevirme umudu yok. üstelik hiçbir engel de yok. hiçbir şey. tanrım! nefes alıyorum, geceyi içime çekiyorum, gece ruhumdaki akıl almaz, hayal edilemez boşluktan içeri giriyor. ben gecenin ta kendisiyim.”
Dr. Mabuse: The Gambler - Fritz Lang -1922 - Germany
Don’t Deliver Us From Evil
ben susunca konuşmazdım. sen konuşurken bile susan bir adamdın. bizim savaşımız; birbirimizin karşısına içimizde çığlıklarla oturup, ağzımızı açamamakla başladı.
ruhumun her bucağı sana ağlar.
beğendiğin bloglardan birkaç tane önerir misin
@zehirliyim @tenhada @kiselevden @gecenintenhasi @cryingintokyo tarzlarını beğendiğim bir kaç yabancı blog daha var.
eşi ile uyku hapı içip intihar eden Stefan Zweig’ın intihar mektubu:
“artık güneşin doğmasını bekleyecek gücüm kalmadı ama siz yeni doğacak güneşi mutlaka bekleyiniz.”
Dudaklarıma değen nikotinle beraber, yanımda oturan papatya güzeli.
dapper dan #3 selectism
Tokyo Vampire Hotel - Sion Sono 2017
edit