Namaz vakitlerini bildirmek için okunan ezanın ne şekilde olduğu Kur'an-ı Kerîm'de bildirilmemiş, ancak Hz. Peygamber (s.a.s.)'e vahiyle bildirilmiş ve onun kelimeleri bizzat Cebrail (a.s.) tarafından öğretilmiştir. Şu âyet-i kerimeler ezanın Allah'tan geldiğini gösterir:
"Siz namaza çağırdığınız zaman onlar o çağrıyı eğlence ve alay konusu yapıyorlardı" (el-Mâide, 5/58).
"Ey müminler, cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman hemen Allah'ın zikrine koşun " (el-Cum'â, 62/9). Bu ayet-i kerimelerde geçen "çağrıldığınız zaman" ifadesindeki "nidâ" kelimesi ezanı kasdetmektedir.
Ahzâb Sûresi 47. Ayet
Bismillahirrahmanirrahim
وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ بِاَنَّ لَهُمْ مِنَ اللّٰهِ فَضْلًا كَب۪يرًا
Mü’minlere kendileri için Allah’tan büyük bir lütuf olduğunu müjdele.
Ahzâb sûresi Medine’de hicrî beşinci yılın sonlarında inmiştir. 73 âyettir. İsmini, 20. âyette geçen اَلأحْزَابُ (ahzâb) kelimesinden alır. “Ahzâb” topluluk, grup, parti, bölük gibi mânalara gelen اَلْحِزْبُ (hizb) kelimesinin çoğuludur. İnsanın her gün okumayı mutat hale getirdiği dua demetine ve Kur’an’da bir cüz’ün dörtte birine de hizb denilir. Bu sûrede “ahzâb” kelimesiyle, müslümanlara karşı savaşmak için birleşen müşrik Arap kabileleri ve onlara katılan diğer düşman güçleri kastedilir. Mushaf tertîbine göre 33, iniş sırasına göre 97. sûredir.
Resûlullah (s.a.s.)’in şahsında tüm mü’minlere Allah’tan korkup kâfirlere ve münafıklara itaat etmeme, Kur’an’a ittibâ ve Allah’a tevekkül gibi temel ahlâkî esaslara yer vererek başlayan sûrede üç mühim tarihî hâdiseden bahsedilir:
› Hicrî 5. yılın Şevvâl ayında vuku bulan Hendek, diğer ismiyle Ahzâb savaşı ve bu vesileyle münafıkların iç dünyalarının ortaya konması, ruh hallerinin tasvir edilmesi.
› Hicrî 5. yılın Zilkâde ayında yapılan Benî Kurayza gazvesi, bu vesileyle mü’minlere zafer ve ganimetlerin müjdelenmesi.
› Yine Hicrî 5. yılın Zilkâde ayında meydana gelen Peygamberimiz (s.a.s.)’in Hz. Zeynep’le evlenmesi ve bu hâdise esas alınarak evlatlıkla alakalı hükümlerin düzenlenmesi.
Bu hâdiseler Ahzâb sûresinin ne zaman indiği hususunda net bir fikir verdiği gibi, sûrede temas edilen diğer konular da bu üç ana hâdise etrafında döner durur. Hususiyle Resûlullah (s.a.s.)’in müstesnâ şahsiyeti, Allah katındaki değeri, kendisine ve hanımlarına mahsus evlenme, boşanma, örtünme hükümleri; mü’minlerin Efendimiz (s.a.s.) ve hanımlarıyla olan içtimâî münâsebetlerine dâir edep kâideleri beyân edilir. Allah ve Rasûlü’ne karşı saygısız davranan kimselerin hem dünya, hem de âhiretteki fecî sonlarından birer manzara sunularak, mü’minlerin bu hususta daha dikkatli olmaları istenir. Sûre din ve kulluk emânetini taşımanın ehemmiyeti ve zorluğunu dile getirerek nihâyete erer.
سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَاۤ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz.
Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti her şeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin.
Bakara Suresi 2/32
"İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz"
Hadis-i Şerif | Hz Muhammed (sav)
⠀
⠀
Rasûlullah ﷺ sallâllâhu aleyhi ve sellem efendimiz
buyurmuşlardır ki;
“Haset etmekten sakının.
Zira, ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi haset de iyilikleri yer bitirir.” Hadis-i Şerif (Ebû Dâvûd, Edeb 44)
⠀
⠀
⠀
⠀
“İman edenler Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde siz şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphesiz şeytanın hilesi zayıftır.”
Nisa Suresi 76.Ayet
O halde dünya hayatını ahiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.”
Nisa Suresi 74.Ayet
“Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı zerre haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir.”
Enfal Suresi 60.Ayet
“Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler. Allah bunu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kesin olarak vaat etmiştir. Kimdir sözünü Allah’tan daha iyi yerine getiren? O halde yapmış olduğunuz bu alışverişten dolayı sevinin. İşte asıl bu büyük başarıdır.”
Tevbe Suresi 111.Ayet
"Bismillahirrahmanirrahim": "Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla" anlamına gelmektedir.
Euzü Besmele ise yani "Euzübillahimineşşeytanirracim": "Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığınırım" anlamına gelmektedir.
Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl mâlik ve hâkim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını...” peşinen kabul etmekte ve bundan güç almaktadır.
HAYIRLI SABAHLAR. (Ne güzel bir kız :)