Düştükçe kalkmanın 99 şeklini bulacaksın
100. seferde farkı şekilde seni yine düşürmeye çalışacaklar..
UNUTMA !
Üzülmeyeceksin, güçlü olacaksın, dik duracaksın..
HASRET
Ter döküyor dört duvar ter
Bense beklerim birgün mutlaka
Ters dönecek anahtarlar bir gün elbet
Çıkacaksın ışığa
Sen aydınlığa ben sana hasret
Gel eritir demirleri bendeki ateş
Bir gün açılır açılmaz sandığın kapılar
Vurunca güneş
Bir karanlık daha erişti güne
Saat neredeyse beş
Sen aydınlığa ben sana hasret
Gel eritir demirleri bendeki ateş
Gün bizim güneş bizim
Göğsümüzde ateş bizim
Elele olduğumuz o gün
Gülmek bizim
Dün bizim yarim bizim
Yana yana sevmek bizim
Hasrete vurduğumuz
Göz göz yürek bizim
Süsledim gelin misali gençliğimi
Sandığıma kaldırdım
Sensiz geçen yılları sildim sana
Yeni zaman aldım.
Sezen Aksu | 1988
Resûlüllah (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyurdu:
“Ben haklı bile olsa münâkaşayı terkedene Cennetin kenarında bir köşk garanti ediyorum. Şaka bile olsa yalanı terkedene Cennetin ortasında, ahlâkı güzel olana da Cennetin en üstünde bir köşk garanti ediyorum”
Hadis-i Şerif (Ebu Davud, Edeb 7)
Allah Teâlâ’nın yüceliğini, evrendeki hükümranlığının mutlaklığını vurgulayan ve O’nu ulûhiyyetine yakışmayan niteliklerden tenzih eden âyetlerle başlar; Kur’an’ın ilâhî kaynaklı ve Hz. Muhammed’in hak peygamber olduğu hususundaki kuşkuları reddeden açıklamalarla devam eder. Ortaya konan delillere rağmen bu gerçekleri inkâr edenlerin, inat ve inkârları yüzünden âhirette uğrayacakları âkıbet hakkında bilgi verilerek uyarılarda bulunulur. Özellikle Hz. Muhammed’in peygamberliğini inkâr edenlerin, onun beşerî sıfatlara sahip olduğunu ileri sürerek bu durumu kendisi için bir kusurmuş gibi değerlendirmeleri eleştirilir. Daha sonra Hz. Peygamber için bir teselli olması maksadıyla geçmiş peygamberlerin de bu tür düşmanca davranışlara mâruz kaldıklarına dair örnekler verilir. Allah’ın yaratıcılığı ve evren üzerindeki hükümranlığını konu alan âyetlerin ardından Allah’ın has kullarının iman, ibadet ve ahlâka dair güzel hasletlerinden örnekler verilir ve bunların âhirette elde edecekleri mutluluktan söz edilir.
⠀
⠀
⠀
⠀
Rasûlullah ﷺ sallâllâhu aleyhi ve sellem
efendimiz şöyle buyurdu;
"Allah Taâlâ'dan bütün kalbiyle şehitlik dileyen bir kimse, yatağında ölse bile, Allah ona şehitlik mertebesine ulaştırır."
Hadis-i Şerif
(Müslim, İmâre 157. ; Nesâî, Cihâd 36; İbni Mâce, Cihâd 15)
⠀
⠀
⠀
⠀
Seni "seviyorum" demek değil ki marifet..
Önemli olan o kelimenin tüm sorumluluklarını alabilmektir!
Sabret; Senin sabrın ancak Allah'ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme.
Nahl Suresi 127. Ayet
“Herhangi biriniz; "Rabbime kaç defa dua ettim de duamı kabul buyurmadı" diyerek acele etmediği müddetçe duası kabul edilir.”
Hadis-i Şerif (Buhârî, Deavât, 22; Müslim, Zikir, 90, 91. Ayrıca bkz. Ebû Dâvûd, Vitir, 23; Tirmizî, Deavât, 12; İbn-i Mâce, Dua, 7)
نَبِّئْ عِبَاد۪ٓي اَنّ۪ٓي اَنَا۬ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُۙ
Medine döneminde inmiştir. 24 âyettir. Sûre, adını ikinci ayette geçen “elHaşr” kelimesinden almıştır. Haşr, toplamak demektir. Sûrede başlıca,Medine’de yaşamakta olan ve Hz.Peygamberle yaptıkları antlaşmaya ihanet ederek İslâm toplumunu ortadan kaldırmak üzere Mekkeli müşriklerle ittifak yapan Nadîroğulları’nın Medine’den topluca sürülmesi hadisesi ile Yahudilerle antlaşma yapan münafıklar konu edilmektedir.
Özellikle sûrenin ilk âyeti ile son üç âyetinde, bütün varlıkların Allah’ı eksikliklerden tenzih ettiği, O’nun birliği, yüceliği, ilminin sınırsızlığı, rahmet ve şefkatinin enginliği, irade ve gücünün mutlaklığı, eşsiz yaratıcı olduğu belirtilerek kalplere tevhid inancının, Allah sevgisi ve saygısının yerleştirilmesi hedeflenmektedir. 2-10. âyetlerde antlaşmalarını bozan bir yahudi kabilesinin başına gelen sürgün felâketi örnek gösterilip bundan ibret alınması istenmekte ve müslümanlara toplum olarak elde edilen imkânların paylaştırılması konusunda yol gösterilip ideal mümin tipiyle ilgili tasvirler yapılmaktadır. 11-17. âyetlerde müslüman göründükleri halde ahitlerini bozan Ehl-i kitap’la gizli ilişkiler kurarak türlü entrikalar çeviren münafıkların ve yandaşlarının bazı zaaflarına değinilerek müslümanlar hem bu tür davranışlardan sakındırılmakta hem de kendilerine moral verilmektedir. Müteakip âyetlerde her insanın yapması gereken nefis muhasebesinin ve ebedî hayat için hazırlıklı olunmasının önemine ve sonuçlarına dikkat çekilmekte; Kur’an’a muhatap olmanın ne büyük şeref olduğunu ama aynı zamanda ne büyük sorumluluk getirdiğini hatırlatan bir örnek verilmektedir (İngiliz şarkiyatçısı Richard Bell’in Haşr sûresiyle ilgili bir makalesinde sûredeki âyetlerin tertibiyle ilgili olarak ileri sürdüğü görüşün eleştirisi için bk. Emin Işık, “Haşr Sûresi”, DİA, XVI, 426).